Kadın ekosisteminin merkezinde DÜNYA olacak

Nilgün ÖZDEMİR

Toplantıda kadınların ekonomik yaşama katılımı, iş hayatında kadının yeri, girişimcilik ekosistemindeki etkisi, sivil toplumdaki öncülüğü, tarımdan sanayiye her alanda verdiği mücadele masaya yatırıldı. “Cam Tavanları Kıranlar” buluşmasında söz alan kadınlar, bulundukları noktaya nasıl geldiler, bunu anlattılar.

En önemlisi de tek dilden “Daha eşit bir dünyada kadın-erkek değil insan olarak kol kola yürüyelim” mesajı verdiler. “Cam tavan” çalışanların, özellikle de kadınların ve azınlık gruplarının kariyer mücadelesi verirken karşılaştığı görünmez engelleri anlatan bir kavram. Mağdurları ise çoğunlukla kadınlardan oluşuyor… Elbette bu cam tavanlar kırılmaz değil.

Her gün onlarca kadın bu görünmez engeli yerle bir ediyor. Başta medya olmak üzere iş dünyasındaki kadınlar hala oldukları yere gelmek için bu cam tavanları yıkma mücadelesi veriyor. Türkiye’de iş gücüne katılım oranı yüzde 36’larda olsa da kadınlar iş yaşamında artık yalnızca görünür olmakla kalmayıp, liderlik merdivenlerini daha kararlı adımlarla tırmanıyor. DÜNYA Gazetesi olarak biz de Dünya Kadınlar Günü’nde bu kadınlara destek veren sivil toplum örgütlerinin yönetiminde, kadınların yolunu açan kahraman kadınları biraraya getirdik.

DÜNYA Gazetesi olarak kadın ekosisteminin merkezinde yer alacağımıza, kadınların yönetiminde olduğu bir gazete olarak kadınlara gereken yerlerde gerekli desteği vereceğimizi anlattık. DÜNYA olarak bundan sonra da kadınlara güç ve ilham veren haberlere sayfalarımızı açacağımızın sözünü verdik. Kadın sivil toplum yöneticilerinin altını çizdiği ‘egosistem değil ekosistem’ oluşturmanın öneminin bilinci ile fark yaratacak projelerin tohumunu attık.

DÜNYA Gazetesi CEO Burcu KÖSEM: Dünya kadın ya da erkek olarak ayrıştırılmayacak kadar büyük

Biz kadınlar olarak daha fazla bir araya gelip, “kadınlarla ilgili neler yapılabilir” birlikte oturup konuşmak istiyoruz. Kadınlarla ilgili olanları gazetemizin manşetine taşıyarak, kadını sadece kadınlar gününde değil yılın 365 günü hatırlamak ve hatırlatmak istiyoruz.

Sadece kadın ya da erkek olarak ayrıştırılamayacak kadar büyük olan dünyamızda hem sosyal hem de iktisadi olarak birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu birlikteliği sağlayabilmek için sadece kadın ya da erkek olarak değil, yetkinliklere bağlı görevlendirmelere ihtiyacımız var. Yetkinliklerin ön planında olduğu toplantılar yapmalıyız. Yine yetkinliklerin ön planı olduğu istihdam üzerinde odaklanmalıyız. Eğer ekonomik bir kalkınma düşünüyorsak, bu işi hep birlikte yapmalıyız.

Son zamanlarda en çok konuştuğumuz konu yapay zeka… Türkiye’nin ilk yapay zeka yazarı DÜNYA’da yazmaya başladı. Kendi adını ve soyadını kendisi belirledi. Yazmak istediği konuları biz ona söylüyoruz, o da yazıyor. Onu değiştirmeden her hafta sizlerle buluşturuyoruz. Gazeteniz DÜNYA 44 yaşında ve bugün bir anlamda onun doğum gününü kutluyoruz. DÜNYA’nın serüvenine baktığımızda cam tavanları kıran tüm kadınlar bugün burada yer alıyor.

Yayın koordinatörümüz, yazı işleri müdürlerimiz, muhabir kadromuz ve bölge temsilcilerimiz, cam tavanları kırarak hep birlikte bir dünya inşa ettik. Bu dünyanın içinde sizler de varsınız, bize destek oldunuz ve oluyorsunuz. Bundan sonra da desteklerinizi yanımızda görmeyi istiyoruz. Bizler de sizleri her anlamda kadını, kadınla ilgili girişimi desteklemeyi arzuluyoruz. DÜNYA yeni bir yolculuğa çıktı. Yeni imtiyaz sahibi bir erkek ama kadınları destekleyen bir isim.

Tabii biz kadınların desteğe ihtiyacı yok. Sadece kadın erkek bir arada nasıl güzel üretim yapılabileceğimizi göstereceğiz. Yapay zeka tarafında ve dijital tarafta ciddi yatırımlarımız olacak. dunya.com, ciddi anlamda büyüyecek. Şu anda yaklaşık 250 bin tekil kullanıcı olan dünya.com’da ilk hedefimiz, 500 bini bulmak ve sonrasında tabii ki çok daha fazla kişiye ulaşmak… Şu anda aylık 30 milyon görüntülenme sağlıyoruz. DÜNYA’nın yeni yolculuğunda sizinle birlikte yürüyecek olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu söylemek isterim.

DÜNYA Gazetesi Yazarı, Fütürist, Girişimci, Yazar Ufuk TARHAN: Bizler dijital medeniyetlerin dünyadaşlarıyız

Dünyanın en önemli sorunlarının başında toplumsal cinsiyet eşitsizliği geliyor. Kadın ve erkek olmak üzere iki cinsiyet birbiriyle aynı haklara sahip değilse orada bir sorun var demektir. Ayrıca dünyanın her türlü ilerlemesine ya da gerilemesine sebep olan teknoloji alanında da kadınları göremiyoruz.

Bilim ve teknolojide kadınlar neredeyse hiç yoklar. Sözünü ettiğim bu iki önemli parametrede kadınların yapacağı çok iş var. Özellik bilim ve teknolojiye önem vermemiz gerekiyor. Kadınların eşitlik makamına bütün gücüyle oturması lazım ve bu eşitliği sağladıktan sonra bugün sorun gibi görünenler otomatik olarak ortadan kalkacaktır. Kadınlar olarak eşitliği elde edene kadar savaşmaya devam etmeliyiz.

Dünya, içine sığışmaya çalıştığımız tek evimiz. Artık dijital medeniyetlere geçtiğimizin farkına varalım. Bizler dijital medeniyetlerin dünyadaşlarıyız. Dijital medeniyetlerin dünyadaşları olarak, yeni versiyonda dünyada şahane işler yapacağımızı, teknolojiyi her şeyin en tepesine koyacağımıza inanıyorum.

Sosyal Sorumluluk Danışmanı Köşe Yazarı Arzu ÇEKİRGE PAKSOY: DÜNYA Gazetesi’nin itibarıyla Türkiye’de farkındalık yaratmak istedik

Kadın sinerjisi ve kadın enerjisiyle geçtiğimiz yıl bir yolculuğa çıktık ve Türkiye’de ilk kez toplumsal fayda ödüllerini başlattık. Büyük mutluluk duyduğumuz bu etkinlikle çok büyük farkındalıklara imza attık. Dünya Gazetesi’nin itibarı ile bu konuda Türkiye’de bir farkındalık yaratmak istedik. Çok güzel neticeler aldık.

Kasım ayında da ikincisini gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Herkesi etkinliğimize katkılarıyla bekliyoruz. Özellikle yerel projelere büyük önem veriyoruz. Koperatifleri, sosyal girişimcileri, gönüllü oluşumları yarışmamız da görmek istiyoruz. Bize inanana herkese çok teşekkür ederiz.

Ekotürk Tv News Anchor Ahu ORAKÇIOĞLU: Arkada kalmış gizli kahraman kadınları spotların altına almalıyız

Toplumda bir kadın algısı var ve ne yazık ki o algıya hiçbir zaman olumlu yönde hizmet verilmedi. Biz gazetecilerin en büyük problemi, erkek egemen söyleminin hiç değişmiyor olması ve bu kadının hep aynı sıfatlarla, aynı içerikle üretiliyor olmasıdır. Bunu yapan da ne yazık ki medya kuruluşlarıdır. Medyanın dili değişirse, bu durumdan toplum da etkilenecektir. Toplumun dilinin değişmesi lazım, içeriğin farklılaşması için…

Bugün sizin gibi yöneticilerle ya da medyada yer alan benim gibi çalışanlarla var gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ayrıca rol modellerin ortaya çıkarılması için gayret göstermeliyiz. Hep aynı insanları medyada görüyoruz. Bunların yanı sıra arkada kalmış gizli kahramanları da spotların altına almalıyız. Doğru isimleri bulabilmek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.

SEDEFED YK Başkanı Emine ERDEM: Bizi kucaklayacak bir medyaya ihtiyacımız var

Kadının gücüne inanan bir medya yapısı olarak Dünya Gazetesi’nin her zaman yanımızda olması bizim için çok kıymetli. Biz kadınlar bazen değirmenlere karşı mücadele etmek zorunda kalıyoruz.

Yanımızda da bizi kucaklayacak, göğüsleyecek bir medyaya ihtiyaç duyuyoruz. En temel sorunumuz şüphesiz ki toplumsal cinsiyet eşitliğidir. Her koşulda eşit olmak en doğal hakkımız. Son yapılan bir araştırmaya göre 2030 yılı için küresel çapta toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına ek 360 milyar dolara ihtiyaç varmış. Ne yazık ki böyle bir dünya yok.

Biz kadınlar olarak hepimiz mücadele veriyoruz ve bizleri görünür kılıyor olmanız çok kıymetli. Bu konuda rol modellerin çoğalması, desteklenmesi gerekiyor. Eskiden karşı olduğumuz ödüller bile motivasyon için çok değerli. O rol model kadınları görünür kılmak lazım geliyor. Fırsat eşitliğinin sağlandığı bir topluma sahip olmayı diliyorum.

TÜHİD YK Başkanı İpek ÖZGÜDEN ÖZEN: Kadınla erkeğin eşit olacağı konferanslar serisi yapmalıyız

Toplumsal cinsel eşitliğinin en önemli faktörü zihniyettir ve zihniyetleri artık değiştirmemiz gerekiyor. 2024 yılı olimpiyatlarının konsepti eşitliklerin olimpiyatıdır. Kadın erkek oranı birbiriyle eşit olarak olimpiyatlara katılım sağlanıyor. Şu anda Türkiye’de ne yazık ki içinde hiç kadın yönetici olmayan federasyonlarımız var.

Kadınla erkeğin eşit olacağı bir konferanslar serisi yapmayı öneriyorum. Yeniden kaybettiğimiz değerlere kavuşabilmek için çok çalışmalıyız. Her yol mübah anlayışı sebebiyle birbirimize olan saygıyı kaybettik. Etik değerlerimizi tekrar hatırlamamız gerekiyor. Tekrar öze dönüp, tekrar geleceği şekillendirmemiz lazım. Bununla birlikte ve sinerji ile yapmayı öneriyorum.

KAGİDER YK Üyesi Senur AKIN BİÇER: Kadın girişimci sayısını artırmalıyız

Erkeklerin arasında büyümüş yetişmiş bir kadın olarak, kadın ve erkek diye bir kavramı hiç yaşamadım. Daha sonraki yıllarda kadınlarla çalışmaya başladıktan sonra kadınların ne kadar güvensiz, cesaretsiz olduğunu gördüm ve bu duruma çok şaşırdım. Kadınlara ‘Ne oluyor size’ dedim. Tabii daha sonra düşününce herkesin benim gibi desteklenmediğini gördüm.

Bırakın desteklenmeyi, eğitimde bile kadınların erkeklere oranla eşitsizlik yaşadığını gördüm. Tüm bunları görünce içim acıdı ve derken yolum KAGİDER ile kesişti. Burada da olabildiği kadar kadın girişimcilerin kendini nasıl yenileyebileceği ve yeni projelerini nasıl geliştirebileceği konusunda yardımcı olmaya çalışıyorum. Hem mentorlük hem de kadın girişimci sayısını artırma yönünde çalışmalara imza atmaya çalışıyoruz.

USİKAD YK Başkanı Müge ÖZ: Bir kadının duruşu olmalı, duruşu olan kadına tüm kapılar açılıyor

Erkeklerde çalışmak hem çok kolay hem de maalesef çok zor. Üstelik bu durum STK’larda, sivil toplum örgütlerinde daha fazla önümüze çıkıyor. 21 senelik MÜSİAD serüveninin sonunda 13 senede gelebildiğimiz nokta MÜSİAD kadını koyduk.

Burası iş adamları derneği diyenlere, bu terimi değiştirip iş insanları dedirtmeye başladık. Sonra bize sayımızın az olduğunu söylediler, biz de bu sayıyı çoğaltabiliriz dedik. Bununla ilgili bir çalışma yaptık ve özellikle iş hayatında olan arkadaşlarımız bize teveccüh göstererek hep birlikte MÜSİAD kadını bir komite halini getirdik. Tabii bu noktaya gelebilmek için çok çalışmamız gerekti. Ancak gördük ki bir şey çok istenince oluyor.

TEV Genel Müdürü Banu TAŞKIN: Genç kadınlarımızın yolu açık, yeter ki ellerinden tutulsun

Türk Eğitim Vakfı’nda bu yıl 17 bin 600’ün üzerinde bursiyerimiz var. Bursiyerlerimizin yüzde 58’ini genç kadınlarımız oluşturuyor. Binlerce genç kızımız destekçilerimiz sayesinde öğretimlerini tamamlıyor.

TÜİK verilerine göre işsizlik oranı erkeklerde 7,7 iken, kadınlarda bu oran 13,7. Eğitim alınca ise okur yazar olduğunda iş gücüne katılma oranı 12,8 iken, lise altı eğitimde 25,3’e çıkıyor. Üniversite okuduğunda ise kadınların iş gücüne katılma oranı 38,5’e yükseliyor. En dikkat çekici veri ise yüksek öğrenim mezunu kadınların işgücüne katılma oranı 67,6’a çıkıyor. Eğitim oranı arttıkça kadınların yolunun nasıl aydınlandığını görüyoruz.

Hepsi üniversite mezunu olan 3 binden fazla gencimizle sosyal etki analizi yaptık. Bir kısmı TEV desteğiyle bir kısmı da kendi imkanlarıyla üniversite mezunu olmuş evlatlarımız, aynı sosyal, ekonomik kültürden geliyorlar. TEV desteği ile okuyan çocuklarımızın hayatından memnun olanların oranı yüzde 20 artıyor. Çünkü biliyor ki arkasında destekleyicileri var.

TOG Genel Müdürü Ayşe KIRIMLI: Toplumsal cinsiyet eşitliği çocuk yaşta edinilmeli

Vakıf olarak gençlerin sosyal sorumluluk bilincini güçlendirip, bununla birlikte kendi yerellerindeki toplumsal sorunları belirleyip buna çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de gençlere çeşitli eğitimler ve burs veriyoruz.

Toplumsal cinsiyet eşitliği başlığı altında bir departmanımız var. Bu bölümümüz düzenli olarak gençlere eğitim veriyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğini anlatıyor. Gençlerin sürekli olarak bu konuyu birbirlerine anlatmalarını istiyoruz ve farkındalık yaratmalarını istiyoruz. Bu yıl bir akran eğitimi metodu uyguluyoruz. Şu ana kadar bin 300 genci eğittik. Kadın ve erkek ayrımı yapmadan eğitim verdiğimiz bu gençler, öğretilenlerin çoğunu bilmediklerini söylediler.

Özellikle erkek öğrenciler kadının bu kadar belli rollere atandığını farkında olmadıklarını ancak böyle büyütüldüklerini belirttiler. Toplumu, kurumları yönetmesi gereken liderlerin erkekler olduğu düşüncesinin bilinçaltına yerleştiğini vurguladılar. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin olabilmesi için bu bilincin çocuk yaşta edinilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Toplum Gönüllüsü Monik İPEKEL: Kadınlar için yapılan tüm güzel işlerin halka açılması lazım

Bizler bir dönem Kağıthane, Tarlabaşı, Beyoğlu’nun alt sokaklarında ayrıca Sultanbeyli, Yakacık, Güngören’de pek çok kadına el uzattık. Oradaki kadınlarla hakikaten inanılmaz güzel işler yaptık. Onlara spiral taktırdık. 1 milyon kadına okuma yazma öğrettik. Görüyorum ki sizler de çok güzel işlere imza atmışsınız.

Ancak yapılan bu işleri halka açmak lazım. Sizden faydalanmak isteyen o kadar çok genç kız var ki, bu insanlarla bir araya gelmeniz gerekiyor. Öyle ki sizi dinleyen kadınlar umut beslesinler. İstihdam bekleyen çok sayıda umutsuz kadın var. Bunlara ilham vermek için sahaya inilmesini rica ediyorum.

Binyaprak Kurucusu Melek PULATKONAK: Bizler kız kardeşliğine inanıyoruz, kadınlar birlikte hareket etmeli

Bizler ilk günden beri kız kardeşliğine çok inandık, kadınların bir arada olması, birbirine destek vermesi bizim için çok kıymetli. Bizler bir sistemle ilerlemeye çalışıyoruz. Dijitalin gücünü kullanıyoruz ve 2017 yılından beri saha çalışması yapıyoruz. İstihdam, kadın ve ebeveynlik konusunda neler oluyor diye araştırmalar içindeyiz.

Dünya Gazetesi’nin bir köşesinde kadın istihdamına yönelik tüm gelişmeler her gün verilerek bir veri seti oluşturulabilir. Bu köşeye bakan birinin konuyla ilgili farkındalığının artacağını düşünüyorum. Örneğin beyaz yakalı bir kadının yüzde 75’inin şiddetin bir cinsine maruz olmuş olması, Türkiye’de herkesin gözünü açacaktır.

Tek başımıza bir şey yapamayacağımız bir dünyada yaşıyoruz. Birlikte hareket etmeli ve çok olmaya önem vermeliyiz. Rol modeller konusunda binin üzerinde girişimci kızımızın hikayesine sahibiz. İçerik olarak bizden yardım isteyenlere yardımcı olabiliriz.

İyi Ki Vakfı Kurucusu Füsun KURAN: İş hayatında mobbing görmemiş kadın var mı?

Gönlü güzel bu kadar kadınla bir araya gelmek bugün beni çok memnun etti. İş hayatında mobbing görmemiş kadın var mı diye merak ediyorum. Kurumsal hayatta uzun yıllar çalıştıktan sonra İyi Ki Vakfı’nı kurduk. Sosyal girişim projelerine Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda etki yatırımı yapıyoruz.

Toplumun tüm paydaşlarıyla dayanışma halinde çalışarak, sosyal, kültürel, çevresel, kadın, eğitim, spor ve engelliler alanında dezavantajları elimine edip çocukların ve bireylerin daha üretken, çağdaş, demokrat ve çoğulcu bir topluma kavuşmaları için bireysel ve kurumsal kaynak yaratarak sosyal girişimlere etki yatırımı yapıyoruz.

K-GEM YK Başkanı Günseli ÖZKAN: Eksik kalan projelerin destekçisiyiz

Bizler yurt dışında çok bilinen ama Türkiye’de çok sessiz kalmaya dikkat eden bir sivil toplum kuruluşuyuz. Avrupa Birliği sürecinde yapılan projelerde gençlerin mümkün olduğu kadar ufuk açmak, yardımcı olmak ve eksik kalan projelerine destek olmayı amaçlıyoruz. Çok görünür olmak istemememizin nedeni, yaptığımız işlere çok fazla talep geliyor olmasıdır. Örneğin dört kişilik bir Erasmus çağrısına 2 bin kişi başvuruyor.

Gerçekten bu durum bizler için çok sıkıntılı. Üstelik bunların çoğunun da yeşil pasaporta ihtiyacı var. Kapasitemizi Türkiye’deki fonlarda kullanamıyoruz. Seçim kriterlerin sanırım uymuyoruz ki bizi seçmiyorlar. Avrupa’da ciddi ortaklıklarımız var. Deneyimlerimizi ve proje çıktılarımızı alana istediğimiz gibi yayamadığımız için çok üzgünüz.

KADEM YK Başkan Yardımcısı Av. Canan SARI: Kadınlar mobbing yaşadığını, cam tavana çarptığını fark edemiyor

Bazen biz kadınlar mobbing yaşadığımızın, cam tavana çarptığımızın farkına varamıyoruz. Haklarımızı savunmamız gerektiğini fark edemiyoruz. KADEM olarak bu amaçla eğitimler veriyoruz. Yasal hakların bilinmesi için kadınlara öncülük ediyoruz.

Kadınların her alanda imkanları var ve kadınlar haklarını bilemedikleri için haklarını koruyamıyorlar. Sosyal haklar dediğimiz konu; aslında ihtiyaç sahibi kadınlara yönelik devletin verdiği yardımlar, sosyal haklar var. İş kurmak isteyen ve hobilerini hayata geçirmek arzusunda olan kadınların ekonomik hakları bulunuyor.

KADEM olarak tüm bu hakları kadınlara anlatmaya çalışıyoruz. Konuyla ilgili eğitimler veriyoruz. Şiddet mağduru ve şiddet sonucu hayatını kaydeden kadınların davalarını takip ediyoruz. Özellikle küçük yaşta evlendirilen genç kızların davalarında var oluyoruz. Yine akademik çalışmalar yapmak suretiyle Türkiye’de kadın literatürünün gelişmesi için bir dergi çıkarıyoruz.

İletişim Yönetim Danışmanı Fügen TOKSÜ: İçgüdüsel olarak kadınlar var olabilmek için iki kat daha fazla çalışıyor

Kadın platformlarının içinde yer aldıktan sonra kadın erkek sorunlarının farkına varan birisiyim. Çünkü ailede üçüncü nesil çalışan bir kadınım. Dolayısıyla hani çalışmamak veya eşitliğe uzaklığın ne demek olduğunu sonradan öngörmüş biriyim. Kadın olarak çalışma hayatımda çok çaba göstermemiz gerekiyor. 35 yıldır çalışma hayatından birisi olarak işime hep emek verdim hep çaba sarf ettim.

İçgüdüsel olarak kadınların var olabilmek için iki kat daha fazla çalıştığına inanıyorum. Eşitlik hayatın bir dengesi ve bu durum erkekler için çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü akıllı ve üretken bir kadının, erkeğin yanında olması, o erkeğin daha ileriye gitmesi anlamına gelir. Erkeklerin bu gücü fark etmeleri gerekiyor. Bunun için erkekler üzerinde de çok çalışmamız lazım. Çocuklarımızı bu fikirle yetiştirmemiz çok önemli. Toplumumuzun da başka bir seçeneği yok.

Girişimci İş Kadınları Derneği YK Başkanı Ayferi TUĞCU: Amacına uygun kadın girişimcileri desteklemeyi hedefliyoruz

Girişimci ruha sahip, çağdaş, mesleki ve ticari yönden nitelikli üyelerden oluşan kısa adı “GİŞKAD” olan Girişimci İş Kadınları Derneği 2006 yılında Mersin’de Cavidan Demirağ önderliğinde 31 girişimci iş kadını tarafından kuruldu.

Girişimci ruha sahip, çağdaş, mesleki ve ticari yönden nitelikli, kişilik itibariyle saygın üyelerden oluşan bu derneğin misyonu; amacına uygun kadın girişimcileri desteklemek, nitelik ve sayılarını arttırmaktır. Bunları gerçekleştirmek noktasında gücünü, kendi alanlarındaki uzman üyelerini profesyonel yaklaşımlarından ve girişimci ruhundan alır. Cesaretli, lider, çağdaş, yenilikçi, öz güveni yüksek, yüzü bu dünyaya dönük sosyal ve ekonomik anlamda üreten ve üretmek isteyen, ekonomik değer yaratan iş kadınlarını desteklemek ve yenilerini iş dünyasına kazandırabilmektir.

AÇEV Genel Müdürü Senem BAŞYURT: İletişimi güçlü olan anne ve babaların çocukları daha eşitlikçi yetişiyor

Türkiye’de her gün sadece cinsiyeti nedeniyle ayrımcılığa uğramış pek çok kadın görüyoruz. En temeldeki sorunu ise kadın cinayetleri oluşturuyor. Tabii kadınlar iş hayatında da ayrımcılığa uğruyor. Üst kademedeki görevlere gelebilmek için büyük sıkıntılara maruz kalıyorlar. Tüm bu sorunları aşabilmek için kadınların alması gereken çok yolu olduğunu söylemek isterim. Alınması gereken en önemli yol ise eğitimden geçiyor.

Ailelerin daha demokratik tutumlarla gelişmesi ve çocuklarını da bu bilinçle yetiştirmesi gerekiyor. İletişimi güçlü olan anne ve babaların çocuklarını da hayata karşı daha eşitlikçi yetiştireceğini düşünüyorum. Özellikle babalara çok iş düşüyor. Baba insan hayatını çok değiştirebilen bir noktada yer alıyor. Erkeklerin eskiye nazaran çok daha değişime açık olduğunu görebiliyoruz. Eşleriyle anneleriyle fark etmedikleri, kendilerinin de yaptığı ayrımcılığı bu noktada çocuklarını üzmemek için daha dikkatli olabiliyorlar.

DÜNYA Gazetesi Baş danışmanı Av. Elif ENGİN: Yol gösterme sırasında kadının kadını desteklemesi çok önemli

26 yaşında kendi hukuk bürosunu kuran yeni bir girişimci kadınım. Gazetemizin yeni imtiyaz sahibinin de avukatıyım. Bazı konular anlatıldığında içi gerçekten dolu olunca bana çok anlamlı geliyor. Birlikte bir şeyler yapmak istediğim pek çok kişiyle bir araya geldim, ancak buradaki ekiple tanışınca çok keyifli işler yapacağımıza inandım. Buradaki herkes tüm söylenenlerin altını doldurarak bana yol gösterdiler.

Hukuk bizim bildiğimiz bir şeydi, şimdi burada bir geçiş süreci var ve kendilerine destek oluyoruz. Tabii bu sırada hayata dair de pek çok şey öğrendim. Bu fırsatı elde ettiğim için de çok şanslıyım. Yol göstermek anlamında kadının kadını desteklemesi çok önemli. Dışarıdan birinin gelip bir yere hemen kolayca adapte olabilmesi çok zor. Bu konuda destek gördüğüm için teşekkür ediyorum.

DÜNYA Gazetesi Yayın Koordinatörü Ece CEYHUN: Girişimci kadınlara pozitif ayrımcılık DÜNYA’da

Medya sektörü emek yoğun bir sektördür… Kadın çalışan oranının yüksek buna karşılık kadınların ‘karar verici’ mercilerde, yönetim kademelerinde temsili düşük olduğu bir sektördür… Önce kendi sektörümüzde ardından tüm sektörlerde bir farkındalık oluşturmak ve cam tavanları kıran kadınlarımızın, kadın girişimcilerimizin sesini daha kuvvetli duyurmak istedik. Farkındalık yaratalım, ekonomik kalkınmaya, büyümeye kadının katkısını çoğaltalım. Tüm girişimcileri, girişimci kadınları, hikayelerini anlatmaya DÜNYA’ya bekliyoruz.

DÜNYA Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Jülide YIĞITTÜRK GÜRDAMAR: Bu hikayeyi birlikte devam ettirelim

Bir yıl önce DÜNYA’ya yönetici olarak atandığımızda en fazla desteği yine kadın gazeteci arkadaşlarımızdan aldık. Medya sektöründe kadın olmak zordur. Biz DÜNYA’nın kadın yöneticileri olarak birbirimize inandık, sektördeki kadın arkadaşlarımızın da dayanışması ile sil baştan bir hikaye yazdık. Bu başarımız bizden sonraki kadın gazeteciler için de çok önemli. Bu süreçte kadın gazeteci olarak, “kadın olmazsa ekonomi olmaz” dedik ve bu görüşlerimizi sayfalarımıza da yansıtmaya çalıştık. Önümüzdeki dönemde de sizlerle birlikte ve dayanışma içinde olmak istiyoruz. Bizler bir hikaye yazdık ve bu hikayeyi siz güçlü kadınlarla devam ettirmek istiyoruz.

DÜNYA Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Özlem ERMIŞ BEYHAN: Her kadın bir kahraman, her kadın bir ilham kaynağı

Kadınlarla ilgili ilham veren bütün hikayeler bizim için çok önemli. Bundan sonra gördüğünüz, dinlediğiniz ya da keşke daha iyi bilinse duyulsa dediğiniz tüm hikayeleri bizimle paylaşmanızı bekliyoruz. Kadınlarla ilgili çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri, bilin ki bir mecranız var. DÜNYA var. Her kadın bir kahraman çünkü her kadın bir ilham kaynağı. Kadınlar çevresini etkiliyor ve etrafındaki insanların ben de yapabilirim demesini sağlıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir